Ben Sana Yularsızda Binerim...



Ben Sana Yularsızda Binerim...


      Allah sevdiği kulları ikaz eder, Beyazıd-ı Bestami Hazretleri Bir gün Kâbe’yi tavaf etmiş tam kapısından çıkarken Kâbe’nin çıkışında şeytanı görmüş. Elinde birçok yular varmış. Sigara müptelaları orda da sigarayı bırakamıyor ya, Kâbe’yi tavaf edip de Kâbe’nin kapısından dışarıya çıkan sigarayı yakıyor. Sigarayı yakanın kafasına şeytan yuları geçirip merkep niyetine O kişinin sırtına biniyormuş.


      Orada Beyzıt-ı Bestami Hz.lerinin nefsine bir gurur geldi. “Bunlar işte avamdan cahil insanlar bunların sırtına biniyorsun da o yulardan bana da var m?” dedi.


      Şeytan sana yularsız binerim, dedi. Allah muhafaza!


      Aradan epey zaman geçti, mübarek şeytanla konuşmasını unuttu. Medine’de bir çay varmış, akarsuya bakmak gözün ziyasını arttırırmış. Efendimiz hep oraya gelir uzun süre o akarsuya bakarmış. Efendimizin sünneti olduğu için o çayın kuvvetlendiği zaman tüm sahabeler o sünneti ihya edermiş.


      Bahar ayında herkesin oraya toplandığı zamanda sünneti ihya edeyim diye Beyazıd-ı Bestami Hazretleri de oraya gelmiş. Tabi kendi güçlü, kuvvetli, genç olanlar nehrin bu tarafından girip öbür tarafından çıkıyormuş.


      Orada piri fani bir ihtiyar görmüş, ayakları titriyor, bastonla zor duruyormuş; “Hayırdır baba” demiş.


      Yaşlı adam; Evladım, bende karşıya geçeceğim de su beni alır gider; gözüm kesmedi, dedi


      Oo bin sırtıma, ben seni götürüyüm, dedi


      Beyazıd-ı Bestami Hazretleri, ihtiyarı sırtına aldı. Akarsudan karşıya geçirirken, tam ortasında en derin yerine geldiği zaman, ihtiyar kulağına eğildi ; “Demedim mi ben sana yularsız binerim diye.” Şeytanmış. O mübarek orda yaptığı hatayı anladı. Edebinden kaldırıp atamadı suyun üstüne. Karşıya kadar geçirdi, nefsine ceza olsun diye.



Yaşam öyküsü

Günümüzde İran'ın Semnan Eyaleti'nde bulunan Bistam şehrinde 804 yılında doğmuştur. Künyesi, Ebû Yezîd'dir. İsmi Tayfûr, babasının adı Îsâ'dır. Kabri yine Bistam'da bulunmaktadır. Dedesi İslâmiyeti sonradan kabul etmiş olan bir Zerdüşt idi. Dedesinin Adam, Tayfur ve Ali isminde üç oğlu vardı. Hepsi de zühd (zâhid) hayâtı yaşamayı seçmiş kişiler olarak tanınıyorlardı. Bayezid, Tayfur'un oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğunun çoğunu evde ve camiide tek başına geçirmekteydi. Yalnız bir yaşantısı olmasına rağmen evine sık sık Sufilik üzerinde tartışmak maksadıyle ziyaretçileri kabul etmekteydi. Allah ile başbaşa kalmak amacıyle tüm Dünyevî arzularını terk etmiş (Melamilik-Kalenderîlik) bir şekilde zühd hayâtı sürdürmekteydi.

Kaynak:Wikipedia

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder